İşhan Kilisesi

Tao-Klardjetie adı ile anılan ve bugün Türkiye sınırları içinde kalan bölge, ortaçağda Gürcistan’ın önemli bir kültür ve politika merkezi olmuştur. Tao-Klardjetie adı, Çoruh Nehri’nin ve kollarının suladığı vadileri kapsayan bütün bölge için kullanılmaktadır. Gürcistan’da bilinen ilk manastır, 5. yüzyılda, Kral Vahyang Gorgaslan (449-499) tarafından, bugünkü Bağcılar Köyü’nün bulunduğu yere kurulan Opiza Manastırı’dır. 9. yüzyılın başında bölgede önemli gelişmeler olur. Kültürlü bir kişi olan ve birkaç dil bilen Rahip Grigor Kandzda (759-861) ve öğrencileri yaklaşık seksen yıl içinde bölgede toplam oniki manastır kurmuşlardır. Beşi bizzat Rahip Kandzda, diğerleri öğrenciler tarafından kurulan bu manastırların ilki, rahibin adı ile anılan bugünkü Kaçkar Dağı yamacındakidir.951 yılına tarihlenen bir el yazması ve kiliselerdeki kitabelerin yardımıyla, Pırnallı Köyü’ndeki Porta, İşhan Köyü’ndeki İşhan, Bulanık Köyü’ndeki Eni-Rabat, Çamlıyamaç Köyü’ndeki Öşk, Hamamlıköy’deki Dolişhan, Bağbaşı Köyü’ndeki Haho, Altıparmak Köyü’ndeki Parhal, Tekkale Köyü’ndeki Dört Kilise, Cevizliköy’deki Tbeti ve Çengelli Köyü’ndeki Çanlı Manastırları’nı 9,-11, yüzyılar arasına tarihlendirmek mümkün olmaktadır.Bölgedeki manastırların kiliseleri, ‘Geçiş Dönemi’ Gürcü mimarisinin en önemli örnekleri arasında yer alır.Bu dönemde çeşitli plan tipleri uygulanmıştır.

Cepheler ve yüksek kubbe kasnaklarında kör arkadlara, üçgen nişlere, pencere ve portal üzerlerinde , taş kabartma bezemelerle süslü taç kemerlere yer verilmiş, farklı malzeme ile cephelerde polikrom etki yaratılmaya çalışılmıştır. Bölgeye has olan bu özellikler, “Altın Çağ” olarak adlandırılan 11,-13, yüzyıl gürcü mimarisinin anıtsal boyutlu kiliselerinde tekrarlanır.9. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilen İşhan Manastır Kilisesi bir ön örnek olarak seçilmiş ve bölgenin, dolayısıyla, “Geçiş Dönemi” gürcü mimarisinin özelliklerini tanıtabilmek üzere , ayrıntılı incelenmiştir. Araştırmalar sonunda, manastır kilisesinin özgün bir planı olduğu ortaya çıkmıştır. Apsisteki dikdörtgen planlı iki katlı dehlize açılan arkadın, yapının diğer mekanları ile birlikte planlanıp aynı zamanda inşa edildiği saptanır.

İşhan’daki kilisenin Bizans, Suriye, Ermeni ve diğer Gürcü yapıları ile karşılaştırmalı değerlendirmesi, farklı kültürlerin birbirleri üzerindeki etkilerini ortaya koyar. İlk kez İşhan’da denenen cephe düzenlemesi ve diğer mimari unsurların , daha sonraki dönemlerde , bölgede ve Gürcistan’da çok sayıda yapıda tekrarlandığı, öte yandan erken Anadolu, Suriye ve Ermeni yapılarının bazı özelliklerini de İşhan’daki kilisenin benimsendiği görüür.İşhan’daki kilise özgün plan tipi, cephen düzeni, süsleme ve freskoları ile “Geçiş Dönemi” Gürcü mimarisinin bölgedeki en önemli yapısıdır.

Mine Kadiroğlu, Doğu Anadoluda IX.-XI. Yüzyıl Manastır Toplulukları İşhan Manastırı, Hacettepe Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara 1989’

2015 – Devam ediyor…

2017

Kilise zemin harçlarının kazı, belgeleme, sağlamlaştırma çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

2016

Bu kapsamda kilise içerisinde korunmuş olan fresklerin konservasyon ve restorasyonu, uygulama öncesi yapılan inceleme sonuçlarına göre değerlendirilmiş ve tanımlanan kapsamda çalışmalar başlatılmıştır.  Tüm fresklerin mevcut durum dökümantasyonu yapılmıştır. Kilise içerisinde tüm duvar yüzeylerinde olması gereken fresklerin büyük bölümü, içinde bulunduğu koşullar ve kullanım şeklinden dolayı çok zarar görmüştür. Kireç-alçı karışımı kullanılarak yer yer kaba ve ince sıva şeklinde genelde tek kat uygulanmış sıva üzerine mineral boyalardan; çivit mavi, siyah, kahve, yeşil, ve sarı renkler kullanılarak sahneler oluşturulmuştur.

Kubbe alanında günümüze ulaşmış bulunan fresklerde sıva dökülmeleri, yüzeyden ayrılma, yüzey boya kayıpları, çok sayıda mermi ve saçma deliği görülmektedir. Özellikle saçmalar nedeniyle yüzey hasarı çok yoğundur. Oluşan bozulmaların diğer önemli bir nedeni kubbe mimarisinde oluşan hareketlenme ve deformasyonlardır. Yapı bloklarında oluşan hareketlenme; yüzeyindeki sıvaların çatlamasına, dökülme ve kayıplara neden olmuştur.

Taşıyıcı yüzeyden ayrılmış sıvaların, tekrar taşıyıcıya bağlanması ve sorunlu alanda dökülmeyle birlikte malzeme kaybının da önlenmesi sağlanmış, Riskli bölümler facing ile desteklenerek olası sıva ayrılmaları önlenmiştir. Sağlamlaştırması, tamamlanan boşluk alanlarda  enjeksiyon harç kullanılarak sıva arkası dolgular yapılmıştır. Sağlamlaştırma ve dolgu işlemi tamamlanan fresklerin yüzey temizliği yapılmış, eksik bölümlerde dolgu ve lokal rötüşlar uygulanmıştır.